6 Haziran 2012 Çarşamba

deli mayolu kız


Bu videoyu Türkiye'nin panoramik bir yansıması olarak görüyorum. Az önce kurduğum cümle gibi görüyorum bir de.

Aynı hayal dünyasını paylaştığımız Elif Key'den geldi. Günümü aydınlattı. 

1 Haziran 2012 Cuma

cennette kadar kürtaj yasak



İnsanlık tarihinde ya da galu beladan bu yana barbarlar -o ne demekse artık- bir savaşı kazandıklarında önce şehri talan ederler, sonra da çocukları öldürüp, kadınlara tecavüz ederler.

Savaş kazanıldı. Şehir talan edildi ve büyük bir zevkle paylaşıldı. Tüm sülaleye yetecek güç, para depolandı. Bir sonraki nesilde karşılarına düşman olarak çıkamasınlar diye çocuklar öldürüldü. Şimdi sıra geldi tecavüze.

Toplumdaki tek görevi savaşa çocuk doğurup kurban vermek olan, her zaman bir mal, olmadı satılacak, maddi değeri olan bir eşya olarak görülen ve yaşadığı tüm acıları gözlerinden tek tek okuyabileceğiniz kadınlara kuytuya bile çekmeden meydanda, açıkça, göstere göstere tecavüz etmek için kemerler yavaş yavaş çözüldü.

Tecavüzcünün soyunun devam etmesi, düşman erkeğin elinden alınan et parçasının kendine olan aitliğinin  ispatına geldi sıra. Devlet politikasının en zevkli kısmına geldi sıra.

O yüzden kürtaj sana yasak kadın. O tecavüzcünün soyunu devam ettirmelisin, savaşına asker yetiştirmelisin. Çünkü o çocuk senin değil. Senin gibi onun malı. Bu nedenle tecavüzcünden doğan çocuğa sahip olmamayı düşünme bile.

Ağır mı? Çok mu feminizan?

Tecavüzle ilgili bu kadar rahat cümle kurabilen "Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? Anası ölsün öyleyse, çocuğun canı can değil mi?" diyebilen Melih Gökçek'in sözleri tecavüzün devlet eliyle desteklenmesidir.

Ve buradan gelebildiğim nokta: size bırak çocuk doğurmayı, sıçtığım boktan tavşan yapmam. (Ağzımı bozmayayım diye çok zor tutuyorum çünkü bir başlarsam baştan aşaa sıçıp sıvayacağım. Bok iyi bu kadar kalsın.)

Öyle yani insanlık. Elinde iPad, kıçında Adidas olunca hayatının değiştiğini, demokrasi diye uyduruk bir düzenin yerleştiğini mi sandın? Bir milim ilerlediğimiz günü kimsenin görebileceğini sanmıyorum.

Çünkü onlar, her erkeğe 100 bakirenin düşeceği, erkeklerin o kadınları günde her defasında aynı güçle sikebileceği ve sikilen her kadının sikildikten sonra tekrar bakire olacağı bir cennet hayaliyle büyütülüyorlar.

Sikildikçe bakire olan kadınlardan ibaret olan bir cennete gitmek için neden çabalıyoruz o zaman ey kadınlar? Bir büyüğüm bunu bana anlatsın lütfen.