21 Aralık 2010 Salı

yaptın hayırı çık bayırı


Küçükken bize Sakine Teyze gelirdi. Uzuuun bir kadın olduğu için "Uzun Ömer geldi" diye haber verirdi herkes birbirine. İlk takma dişi onda gördük, yaşlı kokusunu onda tattık sağolsun. O gelince öpmemek için üç kardeş çil yavrusu gibi kaçışsak da annem bizi saklandığımız yerden çıkarır, zorla elini öptürürdü. O kadar zayıftı ki normal bir insan gibi durması için üzerine 17 pijama 40 hırka giyerdi. Tabii bunu ananem "Sakine hadi yıkayayım seni" diyince anladık. Soyunması yarım saat sürmüştü.

E dolayısıyla dillere destan bir çirkinliği vardı Allah affetsin. Hatta dayım küçükken günlerden bir gün Sakine yine kalmaya gelince ananem yer olmadığından onu dayımın yattığı çekyatın karşısındaki çekyatta yatırmış. Dayım uyanıp Sakine'yi görünce öldüm de kabir komşumla karşılaştım sanıp ufaktan kafayı oynatmış. Sonra sakine olduğunu anlayınca araya sandalyeleri koyup üzerine çarşaf germiş ki görmesinler birbirlerini. O derece bir zayıflık.

Zayıflığının yanında Sakine Teyze'de ciddi bir delilik de vardı tabi. Ben daha bebekken anneme geldiği bir günün gecesinde "bana süt ısıt gızıım" diye tutturmuş. Annem gecenin bir vakti kalkmış sütü ısıtmış getirmiş önüne. Tutturmuş mu "sen beni zehirlemeye çalışıyorsun" diye. Annem demiş "saçmalama Sakine Teyze niye zehirleyeyim seni!?" "Yok sen beni zehirlemek istiyorsun" Annem başlamış ağlamaya lohusa kadın. Çıkmış ananeme demiş "anne Sakine böle böle diyor deliricem gece gece" Tabi ananemin herhangi bir çocuğunun gözyaşına dünyayı yakacağından haberi olmayan Sakine soluğu bir battaniyeyle birlikte cebine koyulan taksi parasıyla taksinin içinde bulmuş.

İlk deliliği değilmiş bu çünkü. Ananemle aynı odada yatarken ananem camı açarmış - eserekli kadın- bu kapatırmış, ananem açarmış bu kapatırmış, ananem açarmış bu kapatırmış. Sabaha kadar zaman böyle biri uykuya dalana kadar diğerinin pencereye ayar çekmesiyle geçermiş. Çünkü Sakine misafir olduğunun farkında değilmiş. Çünkü o Sakine.

Peki annemlerin küçüklüğünden bizim küçüklüğümüze uzanan fenomen Sakine aslında kim? Hiç sorgulamadık. Niye soralım ki uzaktan bir akrabadır herhalde diye düşünüyorduk. Yıllar sonra alakasız bir muhabbette ortaya çıktı ki Sakine bizim hiçbir şeyimiz değil. Sokakta kaldığı bir gün ananemle karşılaşmış, gelininin onu dövdüğünü, yardıma ihtiyacı olduğunu, ramazanlarda zekatı ona verseler ne de güzel olacağını söyleyen bir kadın. Arada ortaya çıkıyor. Geliyor birkaç gün kalıyor. Ramazanlarda mahalleli zekatını ona veriyor. Gidiyor. Bir daha ne zaman geleceği, nerde oturduğu tam olarak bilinmiyor. Annem "tanıyoruz gelinini" falan desede aradan geçen bir 20 yılda hiç gelin melin görmedik biz. Gerçi ben Sakine'yi göreli de en az 6-7 yıl olmuştur. Zekat paralarıyla dişlerini yaptırmıştı. Vücudundaki en yeni yeri dişleriydi, parıl parıl. Yeni jant taktırmış külüstür araba gibiydi. Vay be demiştim Sakine Teyzeme bak.

Bana Sakine Teyze'yi hatırlatan ise geçtiğimiz gün Facebook'tan "paylaşalım" koduyla gelen, benimde "lan birine bi hayrı dokunur belki" diye FW yaptığım İBB'nin evsizler için aranabilecek numarasıydı. Normalde sosyal paylaşım sitesi aktivistliğinden hiç hazzetmem. Ama kan arayışları, kayıp çocuk vs'i geçemiyor insan. Neyse ben FW yapıp numarayı da kaydederek ulan belki bi evsize hayrımız dokunur diye düşünürken ertesi gün birinden cevap geldi. "Ben aradım -3 olmadan toplama yapmıyorlarmış" "La toplama ne?" dedim. Toplama kampına götürüp sabun mu yapıyorlar evsizlerden? Hayır yapalım derken sabun mu yaptık diye kahroldum. Bir de pek havalı şehirli arkadaşlarımdan "ulan evsiz adam istiyor mu bu yardımı bakalım boş boş işlerle uğraşıyorsun" diye azar işittim. "Ama ama" dedim gözlerim nemli "filmlerdeki gibi onlara çorba dağıtan gönüllü sarışın kızlar yok mu? Yakışıklı çocukla az sonra sevişmeyecek mi o sarışın?" Sonra da düşündüm gerçekten evsiz evsizliği kendi mi tercih ediyor, nasıl oluyor bu iş? Derken Allah'ın sevdiği kuluyum aşağıda linkini verdiğim yazıyla karşılaştım. Üstüne tünelde titreyen bir de evsizle.

Hemen "amca" dedim "iyi misin çok mu üşüyorsun?" (soruya gel, Reha Muhtar styla) Amca da bozmadı sağolsun "evet kızım hava soğuk" dedi. Dedim "amca belediyeyi arayalım mı bakım evine gitmek ister misin?" (kendini bilinçli sanan denyo vatandaş styla) "Yok kızım yeaa istemem oraya gitmek" dedi. "E nerde kalacaksın? Hava çok soğuk bugün" dedim (ısrarcı vatandaş styla) "Otel var para bulursam oraya gidicem" dedi. Aldım mesajı. Selamla ayrıldık birbirimizden.

Anladım ki artık nasıl bir yerse giden bir daha gitmek istemiyormuş arkadaş. Belki de -3'ü görene kadar yardım eli uzatmamaya alınmış bir tavırdır. İç işleri bakanı olsaydı ben size diyorum tıpkı kendini yere atan öğrenciler gibi bu evsizlerde bilerek isteyerek evsizliği tercih ediyorlar derdi. Yakında militan kız gösteride düşürmek için hamile kalmış da diyebilirler. Demiş olabilirler hatta.

Ama benim 2011'de hükümetten beklentim budur.

Berrin Karakaş'ın güzel haberi burada:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=1032797&Date=21.12.2010&CategoryID=41

Sakine Teyze'den girip evsizden devam edip, 2011'le sonlandırdım. Çünkü doldum taştım. Ama dediğim gibin bu ara yazamıyorum gızıııım. Yazan yerlerim ağırıyor. Boya var gızııım temizlik var. Geçti bu konu demeyin gızıım biriktirdim gızım. Azını kırarım gızım.

4 yorum:

  1. cennette olduğundan eminim. gözümüzün bebeği o :/ çok özledim

    YanıtlaSil
  2. Yasi 30'u gecen herkesin vardir bir Sakine Teyze'si ya da ona benzer bi seysi. Eskiden boyle insaniyetlik vardi, komsuluk vardi, bayramlarda birbirine gidilirdi (hisli nostaljik styla) bit pazarina nur yagardi, guzel gunlerdi. Simdi bi bok yok. O degil de, sen amcaya para vermedin mi simdi?

    YanıtlaSil
  3. verdim hacı verdim merak etme.

    YanıtlaSil