26 Mart 2010 Cuma
31'ci behlül, burun ezel, ilk emo ali rıza
Zaten bombok olan dizi kurgularına ilk ben keşfetmişim gibi bok atmiim diye elimden geleni yaptım. Baş şişirmiyim dedim. Ama haber sitelerinde gezinirken bu anlamsız haberle karşılaştım.
Neymiş efendim büyük beğeniyle izlenen Ezel'in 22 Mart tarihinde yayınlanan 22. bölümünde müthiş mantık ve tarih hataları varmış. Sportif anlamda hatalar yapılmış -ne demekse artık nasıl bir cümleyse- Yok 96 yılında geçen sahnede Ömer'in kardeşi Nike'ın 2005 yılında üretilen bir modeliyle top oynuyomuş da, yok 96'da Brezilya formasının üstünde 5 yıldız varmış ama 4 yıldız olmalıymış o zaman 5.'yi daha almamışmış brezler de.
Bir kere dizinin karakterlerinin her birine her sahnesinde bakışmalarla birlikte yarım saat düşüyor. Diyaloglar kabız. Bir bölümünde hani şu tinerci sapık çocuk öldüğünde ölüye bile yarım saat konuşup, ölüyü bile daralttı bu Ezel. Hem adam ben Ömer'im diye bağırıyo. Can yoldaşı iki arkadaşı sadece ameliyatla boyu biraz uzatılmış, biraz zayıflamış diye arkadaşlarını tanımıyor. Hadi diyelim onlar mal. Kız arkadaşının o kocaman bayık gözleri de mi görmüyor? Bunalım emo bi kız zaten onu görecek gözüm yok. Tüm bölümlerde aynı şeyler oluyor; Ezel sinirlendi burun deliklerini aç. Ezel mutlu burun deliklerini kapa. Oyunculukta bundan ibaret. Ee neymiş Brezilya formasıymışta 5 yıldızmış.
Hazır sallamışken Aşk-ı Memnu'ya da salliim.
31'ci Behlül'le yalı varoşu Bihter ilk başta çok mide bulandırmıştı. Böyle ilk bölümlerde Bihter yanından geçiyor Behlül'ün kuş hareketleniyor böyle bir terlemeye başlıyor pis pis. Yok kızın saçı değiyor Behlül halleniyor yine terliyor, soluğu banyoda 31'de alıyor. Midem kalkmıştı. Sonra sevişince bunlar terleme sahneleri geçti de rahatladık biraz. - Ah Bihter o 31'ciye karşı kendini o hallere düşürdün ya. Artık 31 çekmiyorum karı s.kiyorum diye kendini bi bok sandı ya bravo- Her neyse yine kısmen kıyafetler, aha şimdi basıldılar korkusu, duvardan duvara Bihter döşemeler falan bir nebze izlettirdi kendini. Gerçi zengin sohbetleri kısmında onlarda sıçıyor. Bir bölümde Ednan Bey bu şellafe annenin yanına gelecek. Birkaç arkadaş konuşuyorlar, sahneye şöyle bi diyalogtan giriyoruz. "Ednan Bey sizde onlara ah hah hah hah ha gooolf deseydiniz"... Zenginler ya golf kelimesi ve zengin kahkahası bir arada.
Yaprak Dökümü'nü falan saymıyorum artık. Güzel diziydi ama yeter. Kahrolduk, milletçe emo olduk, Ali Rıza Bey ağladı biz ağladık. O öğütledi biz dinledik. Ama büyük kızının yeni doğan bebeğine bile hayat dersi vermeye başladı, çocuğu daralttı ya doğar doğaz. Bitti. Acı eşiği yükseldi o dizide artık ne versen yiyor. Olmaz. Bitirin.
Evet, bok atıyorum ama izliyorum. National Geographic, Discovery ve cnbc-e izlemediğim, jaklin dupre dinlemediğim ya da felsefe kitapları okumadığım zamanlarda izliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
hahaha.. ne o komiğime mi gitti.. valla güldüm, ağzımda rakı önümde sofra olsa bu anı ölümsüzleştirebilirdim ama nasip artık.. boşa attım höykürüğü..
YanıtlaSildizilere bişi demiyorum.. ana baba bacı gardaş işçi memur otursun izlesinde laf kalabalığı azalsın hayatta..
yalı varoşu nitelendirmesine benden 12 puan kanka.
YanıtlaSilezel kötü dizi kenan çirkin sen nesin amk peygamber misin ? düdük
YanıtlaSilhahaha istediğim hurriyet.com yorumu bu yazıya kısmetmiş.. bu adamın burun deliklerinin farkında diil misiniz gerçekten. ayak bitirmiş yarış atı gibi hohoho
YanıtlaSil