22 Mayıs 2010 Cumartesi

patti nolur geri dön


Tüm çocukluğum mart ayı meyveleri kedilerden birini cebime attığım gibi eve götürüp, bütün günümü dünyanın en mutlu insanı olarak geçirip akşama babamın "Nerden bulduysan götür oraya koy mendebur seni" bağırışıyla kediciği bulduğum yere ağlayarak bırakmakla geçti. Bir tek benim gibi kedi düşkünü ananem yılın ilk mahsülünü çatıda bulup biz görmeden büyütüp ellenecek kıvama geldiğinde sahneye çıkarır, yazımız şenlenirdi. Bir anne vardı Duman, baktı emin ellerde yoğurtla kaymakla besleniyor yavruları, kurum olarak bizi seçti her yıl bizim çatıda doğurmaya başladı. Her uzvuma bir yavrunun düştüğü o günlerde eğlendiğim kadar hiç eğlenmedim. Neyse evde kedi besleme engeline takılmış çocukluk biraz sayko yaptı beni tabii. Bundan 3 yıl önce dünya evine girdiğimde tek düşüdüğüm şey zifaftan önce hemen eve bir kedi almaktı. Ama herhangi bir kedi değil, doğru kedi. Bir 3 ay kedi aradım, adaylar geldi geçti. En son Cihangir Parkı'nın orda 25 yavrunun arasında minik bir kutunun üstünde oturmuş, güzel suratıyla ağaçları izleyen hanımefendi ilk görüşte kalbimi çaldı. Sevdim, baktım hemen birkaç ufak numara yapıyor, iki ayak üstüne kalkmalar, elle güreşmeler... Hemen teklif ettim "Benimle yaşar mısın?" "E tamam" dedi "Bi götür bakalım." Aldım eve gittik kokladı, dolaştı. "Hmm 2+1 eşyalar yeni, ev temiz, arkası bahçeye bakıyo güzel kuş keserim burdan, iki cephe aydınlık, bakiim yüksek giriş burdan ilerde atlar çıkarımda, e sende saf bi kıza benziyosun, eşinde öle maşallah allah bir yastıkta kocatsın. E tamam kalıyorum ben" dedi. "Adım ne" dedi? O sıralar Patti Smith'i iki kez izleyip, iş dolayısıyla bizzat dokunup dünyadaki son efsanalerden birine yanaşmayı başarmış ben hiç düşünmeden "Patti kızım senin adın" dedim. "Şu Patti Smith'in Patti'si mi?" dedi "Hee dedim o" "Ok güzel" dedi.

Patti ile ilk günümüzde mamasını yemiş yanımızda uyurken bizde yanında bişeler atıştıralım dedik. Bu kalktı koklamaya istemeye başladı. Biz de eğitcez ya dedik "Hoop masaya çıkmak yok." Ağaç yaşken eğilir. "Hee öle mi?" dedi gitti koltuğa döndü kıçını yattı. Ay biz bir kahrol hemen gittik yanına "Ay Patti sen yanlış anladın gel sofra senin" dedikçe hayvan kıçını döndü bize. Aha dedik küstürdük hayvanı bizi sevmicek. Ondan sonra ne yesek verdik küsmesin diye. Bunu duyan veteriner "Geçmiş olsun o sizin sahibiniz artık siz onun değilsiniz" dedi. "Hadi yaa" demeye de kalmadan Patti evin kurallarını koymaya başladı. "Tuvaletin kapağını kapatın, yoksa içine girerim bak. Arka camın telini çıkarın tırmanıyorum orada kalıyorum sonra siz uğraşıyosunuz beni ordan sökmek için. Kumumla ilgili problemlerim var, zamanında temizleyin ortalığa sıçtırmak zorunda bırakmayın beni. İyi de ablacım mutfağa girmemi istemiyosun, mutfağın kapısını çıkarıp yerine şıngır perde koymuşsun, biz de kediyiz yani meraklıyız nerde ne var. Madem girmemi istemiyosun o kapıyı yerine takacaksın. Tırmalama tahtasından hiç hazzetmem ne öle minnoş gibi.. Koltuklar varken boşuna masraf ettin sen. Oyuncak almayın bana boşuna, ayak seviyorum ben. Öle bi yerden yanlışlıkla çıkmış parmağa atlamak gibisi yok. Bi de arkadan götüne yapışıp canını acıttım mı tamam bu oyun yeter bana. Devir ekonomi devri, almayın bana öle fake fare falan."

Patti'nin bu şekil alman SSS'i kurallarıyla iki ayda adam etti bizi. Kutsal evlilik sözleşmesi adına milyarlar yatırılarak alınan koltuk halı ne varsa 6. ayın sonunda parçalamıştı. Kayınvalidecimin iyisi olsun kızım diye seçtiği perdeleri salonun bir ucundan koşup en tepeye tırmanıp cııııırt diye aşağa inmek suretiyle delip, kalın düz perdeleri krinkıl model yaptı. Televizyonu parazitli izlemeyi sevdiğinden arka kablosunu kemirdi. Biz yaptık o yine kemirdi. Bi peluşum vardı televizyonun üstünde onu bir kez oraya koydurmadı. "Bu nee yaaa yakışıyo mu şimdi bu buraya" diyip aşaa attı itina ile. Benim gibi kedi aşığı bir insanı bile kedilere küfür ettirecek bir yaramazlıkta şımarıklıkta geçti çocukluğu. Veteriner "Evet biraz başına buyruk hiperaktif çıktı Patti isterseniz mamasına sakinleştirici koyalım" dedi ama içim el vermedi istemedim. Çektik, evlat bu atsan atılmaz satsan satılmaz.

Gel zaman git zaman Patti büyüdü, genç kız oldu. Ergenlik çıkışları başladı. "Bana bakın siz neden gece yatak odasının kapısını kapatıyosunuz, napıyosunuz orda ben sizin kediniz değil miyim?" dedi bu defa. "Patti'cim e malum tüylüsün heryere de bırakıyosun" dedik ama dinletemedik. Bakıyodu kapı açılmıyo salondaki banyodaki en yüksekte duran şeyleri teeek tek yere atmaya başlıyodu. "Sıkıysa uyanmayın ben şimdi bu parfümü bi kıriim de daha taksidi bitmeden sen bunu bi öde şellafe" diş bilenmeleri bile işe yaramayınca, 3 ay boynca hiiiiç üşenmeden saat 5 te uyanıp kapının önüne yatıp miiv mivv dye bir dakika bile kesilmeyen yaklaşık 3 saat süren seri miyavlamalarla bize uyguladığı işkence sonunda pes ettirdi, kapıyı açtırdı. Sonraki en büyük zevki her sabah almam gereken ilacım için baş ucumda duran suyumu sinir bozucu bir şekilde şlip şlip diye içmesiydi.

Tüm bunları elde ettikten sonra bi süre rahatladı ama uzun sürmedi. Başladı kavgalara. "Yok beni evde tutamazsınız, buna hakkınız yok. Siz kapatın ben her fırsatta kaçıcam. Ne var iki mahalleye insem Merve'yle dalaşsam. Kapıyı kapatın bacadan kaçıcam." Oraya buraya I don't belong here yazmalar, son ses Nirvana dinlemeler... Neyse yine o kazandı aylarca kavga ettikten sonra yüksek giriş camın daimi açık kalması antlaşmasıyla dışarıya çıkar eve girer oldu. Ama yok karı deli. Bu defada mahelledeki kedileri hizaya sokmaya and içti. "Sen burdan geçme, şşştt yürüde ense traşını görelim" tarzı dalaşmalardan birinden gözüne aldığı sıyrıkla kurtardı neyse ki. Bu arada Patti'nin çöp yemesi zehirlenmesi, kavga yarası masrafları derken bayaa göçtük o ayrı. Helali hoş olsun. Hayattaki tek amacımız onun mutluluğu çünkü.

Veeee olan oldu geçen hafta. Arkadaşım demişti "Birgün gidecek ve gelmeyecek biliyosun di mi?" demişti. Bende "Yok yaa Patti gitmez" demiştim. Ama gitti. Geçen hafta perşembe günü bir akşam vakti çıktı gitti. Gelmedi. Bütün mahalleri dolaştık, ezilen ölü kedi gördünüz mü diye heryere sorduk. Yok. ezilcek yerde yok zaten. Aradık taradık tüm Yıldız beldesinde geniş çaplı arama yaptık. En son çıktım "Patti Patti" diye aradım. Sesi duyan tüm mahalle kedileri koştu "Abla hayrola" dedi. Dedim "Böle böle Patti diye bi kız arıyorum." "Yok abla görmedik" dediler. "Kızışmıştır abla çiftleşmeye kaçmıştır kedidir yani canı çeker bu mevsimde nihayetinde "dediler. Dedim "Kısır ama.." Bir kaç tanesi "E beni al o zaman madem set up hazır evde" dedi. "Ama yok dedim Patti dönecek zaten."

Çok üzgünüm lan. Arada sürtüşmelerimiz olsa da bir dediğini iki etmedim. Hiç sevdirmezdi kendini ona bile razı oldum. Köyün en güzel kızıydı o yüzüne baksam yeterdi. Şimdi mırrrp diye girse camdan. Nerde olduğunu anlatsa kaç gündür. En kral ıslak mamayla beslerim. Hiç kötü söz söylemem, tavuk haşlarım her akşam. Face'e haber saldım, twitter'a aha buraya da yazıyorum. PATTİ GERİ DÖN. Çok üzgünüm çok.. Koydum adını Patti, Patti Smith gibi asi şellafe oldun. Bileydim boncuk koyardım, hanım koyardım, minnoş koyardım. Ah kediiim. Sivri dillim, nemrut yüzlüm ey ceylan gözlüm gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Yukarıya mezuniyetinde çekilmiş fotosunu koyuyorum, gören olursa.. Olur mu?

15 yorum:

  1. Patti'nin gerçek resmi bu mudur?.. Yani kayıp kedi bu mu?..

    YanıtlaSil
  2. evet gözleri mavi burda ama normalde yeşil sadece. mezuniyet efekti gözler

    YanıtlaSil
  3. meeooowwwwww... gelsin geri... hati hati...

    YanıtlaSil
  4. hala yok mu, kesin çok yağlı bi kapı buldu, muhtemelen çitlenbik sokakta sosyetik bir evdedir ben diyim:)

    YanıtlaSil
  5. cokkk uzuldum..:((( bilirim terk edilmenin acisini..ilk kedim evden kactiginda 12 yasindaydim, acisindan hastalandim ve aylarca her yerde aradim..basina odul bile koymustum..sonunda geri geldi...ama ikinci kez kacti ve bi daha da geri donmedi...ve bundan sonra kedi sahibi olmam aile karari ile yasaklandi..ama ben de senin gibi evlenir evlenmez ilk olarak kedi aldim.. esim hala kendisi ile kedi sahibi olmak icin evlendigimi sanir..:))Yilmak yok bizim onlara onlarin da bize ihtiyaci var...(kedilerin yani, kocalarin degil).

    YanıtlaSil
  6. Pattiye üzüldüm mavi gözlere olan zaafımdan dolayı içli içli okudum , patti dönerse evlendirip çoluğa çocuğa karışmasını sağla , malum kadın dediğini evlilik yontar derler , belki uslanır annesinin yolundan çıkmama kararı alır.

    YanıtlaSil
  7. pattim yada bizim bildiğimiz adıyla okunduğu gibi petim...yavrum dön evine bak annnen hasta olcak üzüntüsünden..dön söz sana çıtır erkek çikoylan bi akşam yemeği organize etçez..söz...

    YanıtlaSil
  8. zümrüte bayaa güldüm(:rt bu post hem belki bi yardımı olan dokunur...
    Hem gelicek o geri,köpek sahibine ama kedi evine bağlı olmalı,doğası gereği (:

    YanıtlaSil
  9. OkudugumuzuAnladikMi24 Mayıs 2010 06:01

    Pat-ti hamile olmasin? Dogurmaya gitmis olabilir bak

    YanıtlaSil
  10. hamile olamaz kısırlaştırdım. ortadireğim yavru bakacak gücüm yok. bi dönse

    YanıtlaSil
  11. Patti'nizin süper bir oyuncu olduğu verdiği zümrüt pozuyla tescillenmiş :) ancak alacalı mavi zümrüt fonu yok, halbuki zümrüt'ün çakma mavi göz yapımından sonra önem verdiği ikinci şeydir...

    asıl mevzuya geleyim; benim kedim de beni bu şekilde terketti hain. Minicikti sokaktan aldığımda...Öğrenci halimle yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiştim.Evde tuvalet kağıdı kalmamışken onun kumunu ihmal etmemiştim.Ne uyku bıraktı bende ne ısırılmadık,tırmalanmadık yerim kaldı.Ve gün geldi büyüdü, koyun ebatına ulaştı sonra çekti gitti.Belki bunalım takılıyodur diye düşünerek geçtiğim her sokakta bir köşede paltosunu giymiş,şarabını almış,banka kıvrılmış berduş kedimi aradım ancak bulamadım,sonra halime baktım asıl berduş ben olmuşum. Arkadaşlarımın uyarılarıyla gerçekle yüzleştim, büyük ihtimalle kedim daha iyi bir kapı bulmuş, orda maret sosisleri lüpletiyordu,benim boktan kokuşmuş sosislerim yerine...
    Bu yüzden -eğer hala eve dönmediyse Pattiniz- bir an önce onu unutup yolunuza devam etmenizi tavsiye ederim, merak etmeyin o şuan emin ellerde osura osura pirelerini ayıklıyordur.

    YanıtlaSil
  12. yazıyı okurken çok güldüm vallahi napim ama kedin gittiği için üzgünüm. =))

    YanıtlaSil
  13. çok tatlı, umarım artık evine döner:[ bu arada alakasız bir şey sorabilir miyim acaba? o zümrüt logosunu nasıl eklediniz fotoğrafa?

    YanıtlaSil
  14. dönmedi hala :( fotoşok'la yaptım başka bi fotodan kestim

    YanıtlaSil