13 Nisan 2010 Salı

işte burası striptizci yuvası


Şimdi de öyle midir bilmiyorum ama ben bile -ben bile derken ne kadar genç olduğumu vurgulamak istiyorum- İstanbul Üniversitesi'nin önünün polis dolu olduğu, derslere tekbir sesiyle girilip, yurdumuza faşist dolmuş vurun gardaşlar vurun marşlarıyla çıkıldığını gördüm. İşte böyle sıradan günlerden birinde oldukça kalabalık bir grup polis -polis haftası mıydı neydi hatırlayamadım- edebiyat fakültesinin önünden geçerken fakülteyi işaret ederek "işte burası hain yuvası" diye hep bir ağızdan bağırmaya başlamıştı. Bizde camdan izleyip, durumun bir toplumsal galeyana dönüşmemesi, okula saldıran polis ve halk tarafından dövülerek ölmemek için dua etmiştik. Bayaa bir götüm atmıştı açıkçası. Çünkü galeyan bizim toplumca en sevdiğimiz etkinliktir. Bir mangal iki galeyan.

Bu anımın beynimde canlanmasına neden olan haber ise şu: Dünyanın en ünlü üniversitelerinden Cambridge'de öğrenciler ders stresinden kurtulmak için striptiz kursu almaya başlayacakmış. Kursa katılmanın tek şartı ise kadın olmakmış. Organizatörlerden Juan de Francisco, bunun zararsız bir eğlence olduğunu, derslerin de egzersiz ve iyi hissetme amaçlı olduğunu, cinsel amaç taşımadığını söylemiş ve eklemiş “Yüksek topuk yok, eğitmen spor ayakkabı giyilmesini ya da çıplak ayak dans edilmesini istiyor. Fikir benim değil, birliğin daha önce aynı eğitmenden ders almış kadın üyelerinden biri önerdi, ben de komiteye götürdüm.” Son cümleden anladığım kadarıyla Francisco'da düzenlediği kursun nereye gideceği konusunda şüpheler taşıyor ama bulaşmış bir kere. Sen o kadar oku akademik kariyer yap, doçent ol, profesör olurum derken pezevenk ol. Bok olan kariyer diye buna denir.

Artık bir hurriyet.com magazin haberlerini, bir de İngiltere'den gelen haberleri böyle keyifle okuyorum. Şuursuzluk düzeyi ilginç bir şekilde aynı.

Bu arada iki üniversiteden iki farklı saçma olayı düşünürken gözlerim uzaklara daldı ve şöyle bir hayal bulutu oluştu. Bizim çevik kuvvet Cambridge'in önünde bağırıyo "işte burası orospu yuvası" ya da bizim dekandan imzalı kağıt gelmiş hepimize "Öğrencilerimizin ders stresini atması amacıyla belly dance kursumuz açılmıştır. Müracaat için öğrenci işlerine başvurularınızı bekliyoruz. Tabi öğrenci işlerindeki memur ona bin kere seslenmenize rağmen kafasını kaldırırsa. Hahahahah. Saygılar Kemal Alemdaroğlu"

4 yorum:

  1. ben bunu geçtim de atgöttencim vakit gazetesinin ortaya çıkardığı deniz harp okulunda eşcinsel ilişki skandalına ne diyorsun onu da yaz bi zahmet.
    http://www.vakithaber.com/haber.php?haber_id=20731

    YanıtlaSil
  2. Çok güldüm. Bir mangal, iki galeyan. :)

    YanıtlaSil
  3. bahsettigin olay cezaevindeki ölüm oruclari sirasinda gerceklesmisti: istanbul'da bir cevik kuvvet otobüsü tarandiktan sonra polisler yürüyüs düzenlemisti, yani öyle polis haftasi gibi planlanmis bir sey degil, bastan sona cinnetti zaten...

    YanıtlaSil
  4. atgötten bey, bahsettiğiniz olay bir kaç polisin öldürülmesi nedeniyle polislerin iş bırakma eylemi düzenleyip yürüyüş yapması neticesinde vuku bulmuştu. o gün edebiyat fakültesinin ikinci katındaki sosyoloji dersliğinden olayı uslu uslu izlerken bir anda polislerin "işte burası hainlerin yuvası" sloganını işitmiş ve handiyse "hoşt hoşt köpekler, vatan sizden ne bekler" diye bağırayazmıştım. ki böyle durumlarda gözüm kararır ve deli cesareti gelir bendenize. neyse efendim, iyiki de susup canımı kurtarmışım. bu vesileyle, yıllar önce gerçekleşmiş bu elim hadiseyi bize tekrar hatırlattığınız için size teşekkür eder, hayatta muvaffakiyetler dilerim.

    YanıtlaSil