25 Mayıs 2010 Salı

alice in turkeyland



Dizimdeki ağrılar nedeniyle bir süredir sadrazam kızı gibin taksilerle dolansamda halkın nabzını tutmayı ihmal etmiyorum. Ordan besleniyorum çünkü.- Bu da en büyük sahtekar pezevenk lafıdır.- Neyse giderkene gelirkene bazen denk geliyo konuşacağı tutuyo taksicilerin. Dünde benim kadar az kazanan yazar arkadaşlardan biriyle eve dönerkene taksici radyoda CHP kurultayı sonrası yorumları dinliyordu. Biz de Deniz Baykal'ın arkasından gıybete dururken taksici dayanamayıp söze karıştı. "Size şunu diyim ben Anıtkabir'de Atatürk'e söz verdiğim için senelerce oyumu CHP'ye verdim ama artık vermicem. Bu halk hakedildiği gibi yönetiliyor. Demek bu cahiller bunu istiyor ben bu seçimde oyumu AKP'ye vericem." Bu iddialı çıkıştan sonra ne diyecğimizi bilemeyen biz neden yaptığımızı tam bilemeden bi süre amcayı ikna atmeye çalıştık. "İşte amcacım öyle diyosunuz ama inat uğruna oy değiştirilir mi siz de yönetiliyosunuz bu hükümet tarafından olur mu öyle şey oysa Deniz Baykal'da gitti belki bi umut" falan dedikçe amca şahlandı. "Yok yaaa yok diyorum bırakın beni AKP'ye vericem oyumu." Bi süre sonra sanki elimizde oy pusulası varmışta AKP'ye basacak elini tutuyormuşuz gibi histeri krizine doğru ilerledi olay. İnerken şakasına "amca sakın verme oy dedim" son söz benden çıksın diye ama "yok vericem delikanlıyım ben söz ağızdan bi kere çıkar" dedi. Hayırlısı dedik.

Bu sabah bir başka taksiye bindim. Kur'an dinliyo amcam radyoda. Benim dekolteme karşı dinlenen Dolunay FM kısacık bi süre bende stres yaratsa da mevlüt tadına varınca huşuya doğru ilerledim. Bakalım kıstıracak mı bu dinsiz kılıklı radyoyu endişesi elektriğini alın çakrasından dikiz aynasına vurdurup bana yollayan amca da baktı ki bende bir umut var, ilerde birinin 3. eşi olup çocuklarımın anası olabilirim, gittikçe rahatladı. Bugün bir imanı açıkta genç kızı daha dine yakınlaştırmış olmanın verdiği gururla bir süre sonra pambuk gibi oldu. İnerken 9,70 falan tuttu 10 verdim "Hakkınızı helal edin" dedi amca o an milisaniyede noluyoruz lan kaşla göz arası göktaşı mı çarpıyo dünyaya neden helalleşiyoruz diye düşünürken jeton düştü ki kalan 30 kuruş için diyo amca. "Helal olsun, siz de helal edin" dedim. Gerçi bi ara şaka yapiim amcaya "etmiyorum lan" diyim kaçiim diye düşündüm ama sonra domuz bağı aklıma gelince vazcaydım.

Bütün bunların öncesinde de bir televizyon programında yaptığı işlerle adını altın harflerle Türk müzik dünyasına yazdıran, entellektüel birikiminden şüphe etmediğimiz Özdemir Erdoğan'ın konuşması beni ayrı bir error'a sürüklemişti. Anladığım kadarıyla bir süre önce ciddi sağlık problemleri geçirmiş tedavisini de devlet hastanesinde yaptırmış, geçmiş olsun. Ropörtajında "Yani derler ya Allah devletimize zeval vermesin. Gerçekten öyle o kadar tedavi gördüm kuruş para vermedim. O kadar cüzzi ücretlere tedavi oldum ki" diye diye bitiremedi. Devlet şöle baktı devlet böle burda senin paran geçmez dedi hesap ödetmedi anlata anlata bitiremedi. Sanki devlet diye çok iyi kalpli biri var. Sabah kalkıyo erkenden, birinin yolu mu yok hemen yol yapın buraya diyo, diğerinin sağlık problemi mi var 'şşş bendensin' diyo. Her ay para veriyo hepimizin kirasını, suyunu, elektriğini ödüyor.

Bütün bunlar üst üste gelince dedim vah yazık köylüsünden işçisine entelinden apaçisine kafalar çok karışık. Hepimiz bayaa alice in wonderland. Herkes ne çekiyosa sabahları ne yapıyosak artık. Birbirimize inadımızdan savunduğumuz fikirden vazgeçiyoruz, sırf birbirimizi kıl etmek için planlar yapıyoruz. Kimsenin derdi kendisi değil. Herkes yanındakine göre silah seçiyor. Hiçbiri bilinçli değil. Gelin damat endişesi içerisindeyiz ilk önce kim kimin ayağına basacak, kimin sözü geçecek. İçtiğimiz suya kadar vergi verdiğimizi unutup gerçekte olmayan birine teşekkür ediyoruz. Domalan'ına kadar büyük düşünüyoruz. Ama büyük düşün derken neyi büyük düşünüyoruz. Bir mantar var mesela bunun büğüyünü düşün nasıl görünür ya da bir karıncayı büyük düşünelim gibi bişe mi?

Valla dikkat etmeliyiz, ne kullanıyosak milletçe bırakmamız şart yoksa hepimiz Nihat Doğan olucaz. Ya hepimizin kafası 1071 şarkısındaki gibi karmakarışık olursa. Önce Allah sonra bayrak ırkçılığa tövbe, come on evribadi halaya demeye başlayıp açılım açılım açılııııım diye bağırınmaya başlarsak.

Neyse diyeceğim şu ki devletim şu taksi paralarımı bi ödese. Fiş alsam mesela nereye gönderebilirim.

6 yorum:

  1. nihat doğanı dinlettin ya birşey demiyorum.

    YanıtlaSil
  2. millet olarak sabah içtiklerimizi bırakırsak birden büyük bir şok yaşama ihtimalini düşünmüyorsun hiç... Alıştırarak olması lazım bu placebo etkisi gitmez yoksa

    YanıtlaSil
  3. hayatta kalmanın kısmet olduğu ülkede tabi kafalar sürekli iyi.
    dün misal facebook'ta "her güne bir atatürk düşmanı" gibi bi facebook sayfası gördüm. encik bi çocuk atatürk büstüne orta parmak çıkartmış. büyük ihtimal zevzekliğine.
    altına sayıyla 300 adam/kadın/amca/teyze nası küfrediyorlar.
    aralarında bi emeki öğretmen tipi var şöyle diyor misal; bunun gibi "birey"lerin, analarınının ingilizlere siktirilmesi, cesetlerinin de hıristiyan mezarlığına gömülmesi gerekmektedir.

    "ata sevgisi uğruna ana siktirtmek" bu kafalar mantarla, ösebyoyla olmaz.

    YanıtlaSil
  4. OkudugumuzuAnladikMi26 Mayıs 2010 01:29

    Sevgili atgotten,

    Lutfen hergun yazar misin bundan sonra? Harbiden hastasi oldum blogun, her gun sabah okumazsam kendime gelemiyorum.

    Mesela sex and the city 2 hakkinda yorum yazsanda gulsek?

    YanıtlaSil
  5. süper ya
    nihat dogan icin kelimeler yetmez

    YanıtlaSil
  6. Nihat Doğan'ı dinleyemedim, bünyem almaz gaz yapar bu saatte diye.
    Biz de eskiden iş arkadaşlarımla kökten islamcılığı her perspektiften mutedil bir taksicileri her gün gittiğimiz güzergahta şaka-lıyorduk.Güya ben Hristiyan'ım, arkadaşım Elhamdülillah Müslüman. Farklı taksilerde Kuruçeşme'den Ortaköy'e açık trafikte gelene kadar (5dakika???) anlattıklarıyla beni müslüman olmaya ikna ediyor ve Ortaköy Meydana geldiğimizde beraber besmele çekerek işlemi tamamlıyorduk. Adamlar huşu içinde kafaları öne eğilip kalıyorlardı. Biz de o zaman eğleniyorduk, niyeyse?

    YanıtlaSil