28 Şubat 2010 Pazar

peliin kalk kızım yerine yat



Arkooloji okumuş bir insan olarak tarihçilerin arasında barınmanın ne kadar zor olduğunu bilirim. Daha doğrusu tarihten bir kere ders aliim dedim, -sözüm meclisten dışarı- anfiye bi girdim saçı yağsız, yüzü tersiz bi insan yok. Kıyafetler kahverengiden nefti yeşile uzanan bir pantonede ilerliyor. Konuşulan konu ise nerden başlarsa başlasın resmi dilin osmanlıca kalmış olması gerektiği teziyle son buluyor. Arşivler önemli deniyor vs. Osmanlıca arşiv okuma erdemine ulaşmış herkesin egosuna bir nefes daha üfleniyor, şiştikçe şişiyor çünkü. Şişsin tabi ama bu şişiş herkese yakışmıyor. Bi İlber Ortaylı'ya çok yakışıyor. Böyle uzuuun bir masal gibi o kırçıllı sesiyle tıngıır mıngıır anlatıyor ya mır mır.

Neyse tam bu nedenlerle amacım Pelin Batu uyumuş bir de ben dürtiim değil. "Vücüdum attı" kısmını çıkarırsak burada gülünecek birşey yok. Onu da kendini daha önce açıkladığı gibi Türkçe ifade edememesine verirsek orada da sorun yok.

Şimdi Beyaz Türklüğü bir yana Pelin Batu burnundan kıl aldırmayan popülist tavrıyla kimsenin ulaşamadığı arşivlere ulaşıp kendini büyyüük tarihçi ilan eden ukela dümbeleği Murat Bardakçı ve helyum yutmuş ses tonuyla içimizi gıcıklayan Erhan Afyoncu'nun bayık muhabbetine iyi dayandı. Az eziyet görmedi, az ezilmedi. Sen ne anlarsın, eksik aklınla sen ne bilirsin, zengin kızı tarihe merak salmış gelmiş buralara yerleşmiş laflarına kulaklını tıkadı, kimseye alınmadı yoluna devam etti. Azimli sıçan duvarı deler, bilmem kaç programı da arkasında bıraktı.

Ancak Bektaşilik onu çok açmamış olacak ki, programda herkes konuşurken konuşmalar ona mır mır gelmeye başladı uyudu.- Şahsen bende çok severim birileri konuşurken benim içim geçsin.- Velhasıl hadi Pelin uyudu o uyurken sen o HaberTürk'ün sunucusuna düşman rejisinin kızı uzuun uzuuun çekmesi ne? Murat Bardakçı'nın da pis pis balgam çıkarışını çeksenize. Mafoldum ya. Bayaa uyudu kız, içi geçti, vücudu attı.

Peliin kalk kızım yerine yat. Ve biraz aklın varsa o saçma kanala bir tazminat davası aç.

26 Şubat 2010 Cuma

Vogue geldi beni cepten arayın!


Ve Vogue modayı yarattı. Bundan sonra çirkin giyinen bir kadın görülürse hemen toplumdan ihraç edilerek Silivri'de hazırlanan rezervasyonlarda toplanacak ve Vogue kültürüne adaptasyon seminerleriyle topluma geri kazandırılacak.

Adem Havvalı reklamlarıyla gelir gelmez farkını hemen hissettiren Vogue, "Nihayet" vurgusuyla da "Yaa çok beklettik biliyoruz ama sizde modayı anca takip etmeye, daha yeni yeni vintage pazarları açıp, dolabınızı bir kere bile giyemeyeceğiniz anlamsız kıyafetlerle doldurmaya başladınız be anacım" diyor. Ortama pek havalı giren bir kıza bakar gibi bir bakış atıyoruz kendisine.

Ve soruyoruz Türk kadını Vogue'a hazır mı?

Bir anımla anlatmak istiyorum bunu.

Geçen gün kız arkadaşımlan varoluşumuzu alış verişle anlamlandırmaya çalıştığımız bir sırada çok yoruldum az bi dinleneyim dedim. Koskoca mağazanın bir köşesine sindim. Sinerken etrafa malkoçça bakarken birden kadınların mağazada sabit bakışlarla dolaştığını farkettim. "Yeni mi farkettin yavrim" demeyin, bu kadar barizini çok net görmemiştim açıkçası ya da bakmamışım. ( Bkz. ilk okuldaki görmek bakmak makalesi ) Ay annecim sen o Nişantaşı'nın o süslü kadınları bana vimpir gelmeye başladı mı. Korktum. Sonra dedim bu işte bi terslik var. Sonra terslik üzerine konuştuk arkadaşla. Kadınları düşünsel zenginlikten yoksun bırakan moda, erkek dünyasının kadını gizli s.kişidir. Ayakkabı aldım, şimdi ayakkabıma uygun toka alayım, tokama uygun elbise, elbiseme uygun yüzük almam lazımla geçiyor gençlik. Berkeley mesela demiş midir "yaa bi süveter aldım ama altına ona uygun da bir ayakkabı almam lazım." böyle diyip süveteri yanına alıp ayakkabıcı ayakkabıcı gezmiş midir mesela? İşte yol boyunca kapitalizmin kadına bakışına sokiim, kadınları alış verişle uyutan erkek zihniyetine sıçiim diye konuştuk. Sonra aldıklarımızı işyerinde kızlara gösterdik ayy çoook güzeeelll. bak buna bi fular al çok yakışır gibi yönlendirmelerle alışverişin bitmeyeceğini birbirimizin kafasına kazıdık.

Kıssadan hisse: Vogue'u yeriz. Hiç öle "Nihayet" sözleriyle sofistike şehirli kadına geldik, sizi tepeden tırnağa değiştireceğiz, sizi moda caavarına dönüştüreceğiz ayaana girmesinler. Moda bloglarından aldığımız güçle büyüdük, internetten yaptığımız alış verişlerle hiçbir şeyden eksik kalmadık. Hem kendimizi eleştirir, hem elegant çizgimizi korur, hem de android gibi alış verişimizi yaparız.

Amaaa Havva'ya o yaprağı kim satıyor biliyoruz. Bir dost.

22 Şubat 2010 Pazartesi

evet yapabiliriz kııız / evet yapabiliriz lan

astigmatı olanlar fotoya tıklasın. büyüyor bir nebze
Sevgili AKP'nin cin fikirli ekibi Google'dan "başarılı siyasi kampanyalar" diye aratmış karşılarına "yes we can" çıkmış. Google transleytten bi çevirmişler ki sanatçıyı arkana aldın mı başarının en alası senin, sırtın yere gelmez.Tamam demişler hemen Türkiye'nin başarılı sevilen, sayılan sanatçılarını bir araya toplayalım, halka demokratik açılım ne demek uzun uzun anlatıcamıza onlar şarkıyla türküyle destek verin desin, demokrasi halayı oluşturalım, bu işi tatlıya bağlayalım. Keza Bülent Ersoy'undan Demet Akalın'ına, Seda Sayan'ından Nihat Doğan'ına herkesler oradaymış. Herkes anılarını anlatmış kah ağlanmış kah gülünmüş.

Bülent Ersoy "Ben Trükiye'nin tanınmış bir sanatçısı olarak havaalanlarında VIP'den geçiyorum, oldukça demokratik olduğumuza inanıyorum. Zaten sizinle de kanım uymaz, neden geldim bilmem" demiş. Sonra uzun uzun nerelerden kolayca geçebildiğini hangi mağazalarda indirim aldığını anlatırken Emel Müftüoğlu, "kişiselleştirmeyelim sohbeti" demiş konuya dönülmüş. Erdoğan Ahmet Kaya'nın "kürtçe şarkı söyleyeceğim" dediğinde tepki alıp mutfaktan kaçarak çıkışını Emine Hanım'la ağlayarak izlediklerini anlatmış salonda duygusal anlar yaşanmış. Demet Akalın'ın gözünden süzülen bir damla yaş gözlerden kaçmamış. İbrahim Talıses "bitsin bu ızdırap, kürtçe şarkı söylediğim için tehdit telefonları alıyorum" demiş ağlamaya başlamış fenalaşmış.

Sonra ay ne ağladık yaaaaa içimiz çıktı hadi güzel şeylerden bahsedelim demişler. Rojin hemen Mardinli kadın şivesi taklidiyle "Başbakanım sizi çok seviyoruz" demiş herkesi koparmış. Alişan da üstüne "askere gideceğim başbakanım harçlık verin" esprisini patlatmış mı. Ay o gün bütün sanatçılar bir komikmiş bir komikmiş gül gül ölmüşler. Şakalar espriler ardı ardına gelmiş.

Ayyy ne güldük ne güldüüüüük derken Seda Sayan "ay anam sayın başbakanım ne diyoduk" demiş. Erdoğan "he yaa ne diyoduk? he he demokratik açılımdan bahsediyoduk" diyince Mustafa Sandal "ya ben Discovery'de izledim galiba her yıl teröre 300 milyar dolar harcanıyomuş, yazık değil mi ya o parayla Hakkari'ye 2 tane İstinye Park açılır" demiş. Burdan gazı alan Nihat Doğan "şerefsizim oyumu size verdim, gözümü yeni açtım, doğru yolu buldum başbakanım ben bu ülkenin kedisine, tavşanına, koyununa aşığım benim ülkemin koyunu bile yabancının koyunundan daha akıllı bakıyor" demiş. Hafif gözleri dolmuş ki toplantı bitmiş. Sonra işte kokteyl tarzı nasılsın senin kız nasıl, gömleğin çok güzel nerden aldınlar başlamış. Ay çok iyi oldu bu toplantı bundan sonra her ay toplanalım demişler. Bir daha ki sefere Seda Sayan bana gelin demiş, "Emine Hanım'ı da bekliyorum, harika tarif aldım ellerimle yapıcam" demiş. Başbakan "Yok yaa olur mu yine ben beklerim yorulma sen ben catring tutuyorum bize indirim yapıyo emmioğlunun catring firması" demiş. Seda Sayan "heee e durun bakalım konuşalım o zaman" demiş dağılmışlar.

Ne güzel yaa.. Gelecekten öyle umutluyum ki..

19 Şubat 2010 Cuma

YK'dan bankacı kadın robot T-800


Az önce Yapı Kredi bankasından tehdit telefonu aldım. 444 0 444 numarasını görünce aha alacaklılardan biri arıyor diyip bi rengim attı zaten. Açtım alo demedim alo demezsem çekmiyo cevap alınamadı diyip karşıdaki müşteri temsilcisi kızın kapatacağını düşündüm ama meğerse YK bankacı şirret kadın robot T-800'ler üretmiş. ( T-800'ü tanımayanlar Terminatör 4'ü bi izlesin.) Bundan böyle borcunu ödemeyen vatandaş gördüğü yerde yok edilecekmiş.

Açtım telefonu sustum. Bi robot kadın donuk sesi konuşmaya başladı. Hani o kayıtların anlamsız harfleri bastırması vardır. (Aşaada büyük harfle o efekti vermeye çalıştım.)

Sayın Arzu AtGötten son rakamı 7-8-9-6 olan kRedi Kartınızın asGari tutarı olan 193 TL'Yi ödemeDiğiniz için kRedi kartınıZa günlük fAiz uygulanmaktadır. KRedi kartınızın iŞleme kapatılmasını istemiyorsanız asGari ödeme tutarı olan 193 TL'Yi 21 Şubat PaZar gününe kadar ödeyiniz. Ödemeyİ kabul ediyorsanız 1'e basın. Başka bir tuşa basar ya da telefonu kapatırsanız teklifimizi Reddetmiş olursunuz.

Biip dedi kapandı. Hiç bankamız iyi günler diler, teşekkür eder yok. Direkt Bankacı kadın robot T-800 postayı koydu. Zaten faizi işletiyosun bir de tehdit telefonu ne?? İsterseniz parayı köprü altına bırakiim, polise haber verirsemde kocamın organlarını organ mafyasına satarak tahsil edin borcumu.

Yalnız benim gibi bi apaçinin bile gözünü korkuttunuz, süt gibi 1'e bastım bravo. Aha dedim basmazsam bu akşam iş çıkışı bu sayko bankacı kadın T-800 beni saptar ekranda destroy yazar, hakkın rahmetine kavuşurum.

Zaten bankacı kadınlardan çok korkardım bi de T-800'ünü yapmışlar. Annecim çok korktum ya.

17 Şubat 2010 Çarşamba

chatroulette'de insanlık ayıbı


İnternet aleminin en son ve en hip olayı chatroulette'e dahil olmanın psikoloji üzerindeki etkilerinden, hayatımın erkeği by deniz ile yaptığımız sosyopolitik araştırmaya uzanıyorum. 20 dakka sonra uyandırın. (Ay o gün atgotten nasıl komik nasıl şakalar espriler ardı ardına, bir güldük bir güldük, gülmekten öldük.)

Chatroulette dedikodulara göre internetin yeni cinyısı 17 yaşında bir çocuk tarafından tasarlanmış bir site. Giriyosun otomatik olarak senin webcam'in açılıyor ve karşında da dünyanın herhangi bir yerindeki bir insanı ya da bir y.rrakı karşınıza random olarak getiriyor. İnsanı ya da y.rrakı beğendiyseniz, tabi o da sizi beğendiyse sesli ya da yazılı konuşabiliyosunuz beğenmediyseniz değiştir diyosunuz bir başka insan ya da y.rrak geliyor karşınıza. Neden insan ya da y.rrak diye soranlar girsin baksın. Sitede %30 insan dolaşıyosa %70 y.rrak dolaşıyor. Hayatımda görmediğim y.rrakı gördüm. Şimdi unutmaya çalışıyorum. Ne o ilk defa mı gördün? demeyin, sokakta geçerken herkes birden sallasa mesela iyi mi olur olmaz.

He tabi bi de baylara da müjdeli haberimiz var. Eğer şanslıysanız memede görebiliyosunuz sıkı bir gezintiden sonra. Yani sitede istedemen gösteren bir kız guruhu da mevcut. Çiftler için birbirini elleyen çiftlerde varmış ama görmedik.

Biz sevgili hayatımın erkeği by deniz ile dün siteyi bayaa bi evirdik çevirdik. Sweden cilloplara "we love you" dedik, amerikalı iki tatlıya "ıraklıyız biz" dedik "merhaba iran halkı" diye cevap aldık. "Attığınız bombaları biriktiriyoruz burada" dedik onlarda "nice nice" dedi. "Evlenin bizimle" dedik adres istedik. "Tamam" dediler face adreslerini verdiler. "Ülkemizde facebook yasak öptük" dedik kaçtık. Yine sweden kızlar gördük oynuyolardı kamera karşısında onlara belly dance öğrettik. Bi kız bize iğrenç memelerini gösterdi bayaa midemiz kalktı. Böyle türlü türlü dünya vatandaşıyla şakalar espriler gül gül öldük.

Sonra cinyıs gasteci ayşarmanın ruhu geldi bize derinden "birde kapanıp girin" dedi gitti. Aaa kırk yıl düşünsek alımıza gelmezdi dedik kafayı kapadık girdik. Ve kapalı kızların dünya çapındaki dramına birkez daha şahit olduk. Gördük ki türban bizim değil dünyanın sorunu. İnanır mısınız sevgili okur - ayşarman tadı veriyorum, hurriyet.com kokuyorum.- Cümcük ağızlı fransızından, gudu gözlü çinlisine herkes bizi bir milisaniyede geri çevirdi. Kimse bizle konuşmadı, yüzümüze bakmadı. Bi tane lübnanlı çocuk "hello girls" dedi o adam yerine koydu. "Where are u from, whats up ?" dedi hal hatır sordu. Gördük ki; ayşarmanın araştırması sonucu ortaya çıkan kapalı kadınların haşemoda yaşadıkları sıkıntı internette de devam ediyor. Hayatımın erkeği by deniz ile o kadar kızdık ki 'Bu ne abi dedik birbirimize baktık.' Sonra ulan saat kaç oldu hiç çalışmadık diyip, patronumuzun resmi önünde mum yakıp tövbe ettikten sonra masalarımıza geri döndük.

Welhasıl 17 yaşında aklıma bu gelmezdi. Keza orda burda gezmek, kelebek gibi ordan oraya konmakla meşguldüm. Chat diyince de en fazla asl, slm aklımıza gelirdi. Kim derdi ki teknoloji gelişecek, gün gelecek chat olayı buralara gelecek, 18 ay kız diye konuştuğun chat arkadaşının erkek çıkması ihtimali ortadan kalkacak, kızlar dil dökmeden parasız bedeve memesini açacak. Tek değişmeyen şey ise random y.rrak olayı. O eskiden de vardı.

Türkiye'de bu site iyice duyulunca tüm dünyaya gösterip ürkütecek türk erkeklerinin akınına uğrayacaktır. Uğramadan adresi verelim: http://www.chatroulette.com

15 Şubat 2010 Pazartesi

yes we can!


CHP İl Başkanlığı Olağan Kongresi'nin 'Sevgililer günü teması gerçekten CHP'deki değişim rüzgarlarını yüzümüze üfledi. Anladık ki artık Atatürk ilkelerinden biri de aşk. Deniz Baykal değişimin ilk belirtisini ve tazeliğin sinyalini ise sinek kaydı traşı ve fönlü saçlarıyla verdi.

Değişime gardroplarımızdan başladık!


CHP lideri değişime gardroplarını yenileyerek başladıklarını, artık siyah lacivert gibi koyu renk takımları en az bir fuşya gömlek, mor kravatla renklendireceklerini söyledi.

Parti bundan böyle ülkenin bir numaralı problemleri olan din, dil, yaşam biçimi hakkında da yorum yapmayacak ve gündeminden çıkaracak. Geriye kalan Türkiye'de internet kullanımı, futbolda yabancı oyuncu sınırlamasının kaldırılması, yarım kalmış bir proje olan Tarkan'ın dünya starı haline getirilmesi gibi konularla ilgilenecek. Diğer tüm konuşmalara kulaklarını tıkayıp "hıı çok" diyecek.

İnanmayan buradan okusun:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID=980411&Date=15.02.2010&CategoryID=98

artık yapılmasın pls


1. Çeşitli alanlarda profesyonel dansçılar halktan biriymiş gibi takılırken birden açılan müzikle dans etmeye başlamasın.
2. Moda bloglarında kızlar sadece kıyafetten bahsetsin, yumurtalı omletlerinden, akşama nereye akacaklarından bahsetmesin.
3. Çok parası olan zengin bebeleri az paraları varmış gibi davranmasın, parasına göre bir eğlence hayatı tercih etsin.
4. Kemalistler - ki bu insanlar normalde kimler, gerçek bir kişilikle bir kere bile karşılaşmadım- ulaşabildikleri heryerden 'Atatürk'ü sevmeyen hayvandır hayvan' subject'li iletiler göndermesin.
5. Artık büyük ajanslar işe eleman alırken twitter'da friendfeed'de kaç takipçin, face'de kaç arkadaşın var ona bakıyor geyikleri yapılmasın.
6. Brit pop brit rock dinleyenler kendilerini birşey sanmaktan vazgeçsin.
7. Sosyal mecralarda eylem ve duygular ingilizce ifade edilmesin 'I'm so lucky' ' Come on baby lets go party' denmesin.
8. Her götten atmasyon sonucu ve yararı belli olmayan fikirden proje diye bahsedilmesin.
9. Çirkine prim verilmesin.
10. İki tane canavar, iki tane orman hayvanı çizilip illustrasyon sanatçısı tribine girilmesin.

Daha var ama 10 iyidir.
Sayın atgotten neden kedi? diye soranlara cevabım: En güzel kediler 'lütfen yapma' der. Yaparsan sonuçlarına katlanırsın.

12 Şubat 2010 Cuma

lezbişler evlerden ırak olsun



Geçenlerde sen bu Esrayı sen lezbiş bi kadın ara. De ki "Ben kendime uygun bir bayan arkadaş arıyorum, Amsterdam'da evim var. İşte evlenmek istiyorum bir ses bir yoldaş arıyorum. Sen bizim Esra bu lezbişin ağzının payını bi ver, bi payla, telefonu bi kapat. hadi canım başka kapıya diye.

Ne dobra kızsın Esra Erol. Nasıl verdin ağzının payını pis lezbişin. Her eve lazım senden. Tüm kaynanalar senin gibi bir gelin hayal ediyor, tüm kadınlar senin kadar akıllı olmak için kör dilenciye sadaka veriyor. Sütyenine muska takmadan çıkma sakın dışarı, evlerden ırak.

Sayın esrarol çeliktepeli ağzımı açtırma pls.

Tabi çünkü azmış olmak, abaza olmak, deli olmak, ritim duygusu olmayanlara göbek attırmak, ak sakallı dedeleri, saçmalatmak, nineleri paçalı donlarıyla yayına almak, fakir edebiyatı yapmak, varoşu seviyormuş gibi yapmak, onlardan biri gibi davranmak, deliyle dalga geçmek,- ki günahların en büyüğüdür, deliyle dalga geçenin 2 dünyada yeri yoktur - ayıp değil, lezbiyen olmak ayıp. Sonra bir de sahtekar sahtekar her insanın cinsel tercihi kendine diye gereksiz açıklaman gerçek yüzünü nasıl ele veriyor. Madem herkesin cinsel tercihi kendine, dede ben kendimden 10 yaş genç karı s.kmek istiyorum, teyze döşü kıllı erkek istiyorum diyince ayıp olmuyo kadın ben kadınla evlenmek istiyorum diyince mi ayıp oluyor.

CV'ni biliyoruz biz senin;

Esra kızımız sempatik tavırları ve bilmişliğiyle 3 sınıfta başladığı yolculuğa şu an förstklas'ta devam ediyor. Mahallenin zeki, okumuş, evleneceği erkeği kendisi seçmiş kızı için hayat şimdi çok daha kolay. Ama hala ciple gezerken otobüsteki fakirler için ağlayacak kadar varoşsever. Çok yetenekliyim ben bu başgöz meselesinde maaşımı arttırın, evlendirmem kimseyi dedikten ve fakir kanalından ayrıldıktan sonra başka bir kanalda daha seviyeli bir programa başladı yakın süre önce. Tabii yükseklere çıktıkça azalan oksijen seviyeside belirti vermeye başladı ister istemez.

Bu arada açılan telefon bir kurgu gerçek diil. Bunu anlamak için radyo televizyon okumaya gerenk yok. Bu esrarol bana tahrik var burda diye savunma yapacaktır muhakkak ama "tahrik" kelimesini kullanmaz ayıp bir kelimedir.

Tez zamanda mancınıkla en yakın duvara fırlatılmanı diliyoruz. Dualarımız seninle.

9 Şubat 2010 Salı

saçma tarihimde bir klasik


Şimdi size yaşlı kadınlar gibi hatıratlarımdan bahsedeceğim.

Çocukluğum zombi, kurt adam, vimpir, yaşayan ölüler gibi bi dolu tipsizin yüceltildiği bir döneme denk geldi. Freddy vardı misal, hani kızın bir battal boy poşet içinde duvardan tavana gezindiği sahneyi hatırladıkça midem bulanır. O zamanın büyük piskopatı ergen dayılarım, yok sana para vercem bi gece ananende yalnız kalcan, yok karanlıkta bi saat dur sana kola alcam gibi manyak denemelerde de bulundu üstümde. Sonra bende aklım erdikçe kardeşlerime ben uzaylıyım ablanızı öldürdüm yerine geçtim şimdi sizi de öldürcem yerinize geçicez dünyayı böle istila edicez fantezilerimle eziyetlerde bulunup, saatlerce ağlatıp küçük yaşta master ünvanını devraldım.

Neyse ben küçüğüm, bi arkadaşım var benim gibi mal ezik. Emoyuz biz o yaşta ama daha emoluk icat olmadığı için ne olduğumuzu da bilmiyoruz. Bunların merdiven arasında oturup karanlık sohbetler ediyoruz. İşte vampir ısırdı mı kurtuluş yok, makbule teyze cadıymış falan derken, arkadaşım dedi ki;

'arzu....... sana çok kötü bi haberim var.....' böyle bir sıkıntı kapladı içimi. ' ne oldu' dedim ama nasıl düşünceli ve kötü bişe sölücekmiş gibi bakıyor.

'arzu... kurt adam ankara'daymış... trene binmiş istanbul'a geliyomuş...'

Hiiii hani böle Veda filminde 'yönetim şekli Cumhuriyet olacak' dediğinde Atatürk, adamın bakışı varya, aha öle beynimden vurulmuşa döndüm.

'Hadi ya' dedim hemen eve gittim. Ama nasıl bir korku. Kurtadamın elinde adresim, bi de teyzemin düğününde hevesli hevesli göbek atarken ki fotoğrafım var. İstanbul'da indiği gibi trenden vapurla karşıya geçecek bi gece ben uyurken camı tıklatacak, daha ben 'anneee' diyemeden yatağın dibinde bitecek. 'Trenlen geldim, hala sallanıyorum, seni yiyimde yatıcam' dediği gibi üstüme atlıcak.

Bu acı haberden sonra uzuuun süre geceleri camdan dışarıya bakamadım. Yatmadan da sübhaneke'den fatiha'ya küçükten büyüğe bütün duaları okudum. Şimdi olayın o zamanki ciddiyetine düşündükçe gülüyom. Ama cama bakamam yine geceleri. Birden bişe cama cümcük diyip atlıcakmış gibi gelir.

Daha böle korku dolu hikayelerim var, kısmet oldukça yazıcam ha.

5 Şubat 2010 Cuma

annecim! çok korkuyorum


Büyük manyak Adolf Hitler'in ölümsüz eseri Mein Kampf'ın (yani türkçesi Kavgam) Alamanya'daki yayın yasağı 2015 yılında bitiyormuş. Munih Tarih Enstitüsü'de 'bakalım belki kısmet olursa tarihi bir belge olarak yayınlarız, kitabın geliriyle yahudilere hediye olarak mum ve tütsü alıcaz' demiş.

Kitapların yasaklanmasına karşıyız tebi ama savaş sonrasında porno ile dünyada kaybettiği sempatiyi yakalamaya çalışan Alman milleti ya yine çok mantıklı bulursa bu ari ırk meselesini. Ya o pornolar bir mesajsa, işte böle s.kecez tüm dünyayı demek istemişlerse. Ya o konusuz zannetiğimiz pornoları doğru sıralamada izlediğimizde konu açıksa. Ya o su tesisatçısı gibi gelen adam Alamanya'yı kapıyı açan yarı çıplak kadın dünyayı temsil ediyosa ve tıpkı o filmlerdeki gibi ne olduğunu anlamadan olaya girdikleri gibi ne olduğunuzu anlamadan topunuzu domaltıcaz diyolarsa alttan alta.

Felaket tellalığı yapmiim ama dünya savaşından önce de böyle başlamış olay. Geliyorum demiş Hitler 'ya ya ya' demiş.

1 Şubat 2010 Pazartesi

ünlü düşmesi


Gerek atlığı, gerek kendine has dansıylan ilk gördüğüm anda kalbimi çalmıştı Beyonce. Daha 3'lü kız grubuyken bakın bu kız çok ünlü olacak çok yetenekli, diğer çirozları sallayın diyodum herkese. Yıldızdan anlarım ki nihayetinde parayı krem yapıp yüzüne sürüyo artık. Bir de Jay-Z'yi de kaptı tek taşı taktı evinin kadını oldu eferim derken olan oldu: Sen git Kaddafi'nin oğluna kadayıf gibi seril, götünü başını salla.

İşte o haberi aldığım gün dünya başıma yıkıldı, dünya starına itimatım kalmadı. Hayır grammy ödülünden MTV Müzik ödülüne herşeyin var, porche desen, atasay tamtur pırlanta desen gırla, 2 milyon dolara mı kaldın?

Şimdi 6 dalda Grammy ödülü alsan ne olur. Düştün sen Beyonce. Dünya mafyasının rakı sofrasına meze oldun. Git giiiiit, kirlendin sen, kirlisin artık.