28 Aralık 2009 Pazartesi

al dedi git dedi programını da al git dedi izleyemem ben dedi


Susayım, bayramlık ağzımı açmayayım, hanfendi çizgimden çıkmayayım, çeliktepeli yüzümü çıkarmayayım dedim ama bardağı taşıran son damla damladı dün gece. Televizyonun karşısında anane stil yarım göz uyuklarken bir yandan Okan Bayılgen izliyor idim. Her hafta muhabbetin gerzeğe bağladığı bir anın olmasına alıştım bu programda. Ama neyse ki bugün öyle olmayacak böle bitecek diyordum ki; İstanbul'un babası Bayılgen başladı. 'İşte ben özel bir şirkette çalıştığım için bu konuda çok konuşamıyorum. Doğru olmaz. Ancak bu reklamın -Fiat'ın al dedi git dedi reklamından bahsediliyor- hocalar tarafından tartışılması gerekiyor.' Benim ellerde ve ayaklarda bir uyuşma başladı tabii. Tam neyse bu muhabbet burda bitecek ve sen uykuya dalacaksın sakin ol diye kendimi telkin ederken, telefona son derece hanfendi, cumhuriyetçi, layik, vergisini veren, bilinçli bir hanım bağlandı. 'Okan bey biz az önce bahsettiğiniz reklam üzerine arkadaşlarımla fikir teahhükünde bulunduk. Bir dramdan bir reklam çıkarılması, o kadının bundan hiçbir şey kazanamaması üzerine konuştuk, tartıştık. Biliyorum siz bu konuda tartışmak istemiyorsunuz ama ben bu konunun bizim gibi insanlar tarafından tartışıldığını bilmenizi istiyorum.'dedi. Okan Bayılgen'de 'Anladım evet ne güzel ama çok uzatmayacağım ben burda değil bunun okulunda profesörler tarafından tartışılması gerektiğini düşünüyorum' dedi. Bende ki uyuşma bu sırada inmeye doğru giderken, bastım küfürü rahatladım. Bey de aha bizim hanım rüyada da sallamaya başladı diye endişelenmiş. 'Uyumuyo muydun sen dedi?' 'Uyumuyorum ulan' dedim araya kaynadı o da - yazımın ayşarman bölümü bu, her kitleye yazarım-

Gelelim konuya;

Evet Okan Bayılgen bunca profesörün işi gücü yok oturup bunu tartışacaklar. Tabii tartışacaklar çünkü sizin aklınızdan geçen fikirler bütün profesörlerin bir araya gelip tartışacağı kadar önemlidir.

Neymiş bir dramdan bir komedi çıkarılmış, bu komedi üzerinden bir marka para kazanmış mış.O kadının sözlerinin rap haline getirilmiş versiyonunu izleyici kitlenizle birlikte yarılarak gülüp izlemediniz mi? Herkes gülerken iyi, reklama konu olunca mı 'hiii ahlaksızlar, yahalayın' oluyor.

Dramdan komedi ve para çıkarmak konusunda kitap yazması gereken insanlar arasında ilk 10'a girebilirsiniz.

Rap yapılmış bir dramın canlandırılmış bir cam silicinin dramından daha gerçek olduğunu iddia edecek kadar şuurunu mu kaybetti herkes.

Senelerce izleyicisinin yüzüne telefon kapatıp, konuklarını akıllılar ve gerzekler olarak ayırıp, binlerce kişi önünde ezen sizsiniz. Tabuları yıktım, stüdyoya inek sokamadım diye programı bıraktım havalarından Shakira'nın video klibini oynatıp, resmen seks ticareti yapılıyor klişesine şakşak tutup, konuklarla birlikte 'yahalım bunları, kahrolsun mumuşunu açanlar' ortak fikrine varmışken neyse ki programda konuk olan Oray Eğin tarafından kendinize getirildiniz.

Biz tadında bırakır dedikçe Deniz Baykal gibi koltuğuna sarılıp 3 gece program yapmaya başlamanız da ayrıca tartışılacak bir konu, ona başka bi yazıda sallıcam inşallah. Bi git yaa noolur git.

Daha yazacak çok şey var ama içinde bulunduğunuz dramdan komedi çıkarırken işten atılmayı göze alamıcam.

Ondan sonra neden Avrupa Birliği'ne giremiyoruz. Neden gelişemiyoruz.

1 yorum: